Baş Kasları
Baş kaslarının çoğu yüz bölgesinde bulunur. Kafanın tavanı derialtında galea aponeurotica denilen bir tendonla kaplıdır; bu tendo, deriye sıkı, periosta gevşek bağlıdır. Başlangıç yeri m. frontalis ve bitiş yeri m. ‘occipitalis’tir. Bu kaslar kasıldıklarında galea aponeurotica deriyle birlikte öne ve arkaya doğru hareket eder. Yüz kasları iki gruba ayrılır: 1. Mimik kasları, 2. Çiğneme kasları.
1. Mimik kasları : Başlangıç yerleri kemik, bitiş yerleri deri olan kaslardır. Bu kaslar yüzde bulunurlar ve kasıldıklarında, yüzde değişimler gözlenir. Bu değişimlere yüz ifadeleri denir.
En büyük mimik kaslar şunlardır: 1. M. frontalis, 2. M. orbicularis oculi, 3. M. orbicularis oris, 4. M. buccinatorus, 5. M. quadratus (levator) labii inferioris, 6. M. zygomoticus minor ve major, 7. M. risorius (güldürücü kas).
M. frontalis, alın derisi altında yerleşiktir ve alın derisini kırıştırır. M. orbicularsi oculi, göz kapakları içindedir, ve m. orbicularis oris dudaklar içinde bulunur, kasıldığında ağız kapanır. M. buccinator, yanak duvarındadır, kasıldığında yanaklar dişlere yapışır. M. quadratus labii inferior ve superior kasları dudakları aşağıya ve yukarıya çekerler.
2. Çiğneme kasları: Bu kaslar kafa kemikleri, ile altçene kemiği arasında uzarırlar. Kasılmaları çiğneme ve konuşma hareketlerini yaptırır.
Dört çift çiğneme kası vardır: 1.M. masseter, 2. M. temporalis, 3. M. pterygoideus lateralis, 4. M. pterygoideus medialis.
M. masseter, zigomatik yay (arcus zygomaticus) ile mandibula köşesinin dış yüzü arasında uzarır. Kasıldığında altçeneyi yukarıya çeker ve ağzı kapatır. M. temporalis, temporal kemik ile zigomatik yaydan başlar, altçene kemiğinin proc. coronoidea’sında sonlanır. Alt çeneyi kaldırır. Kası sıkı bir fascia sarar. M. pterygoideus lateralis, sfenoid kemiğin pterigoid uzantısı (prroc. pterygoideus) ile mandibulanın proc. articularis’i arasında uzarır. Bir taraflı kasılırsa mandibula’yı karşı yöne kaydırır. İki tarafın kası, birlikte çalışırlarsa mandibula’yı karşı yöne kaydırır. İki tarafın kası birlikte çalışırsa mandibula’yı öne götürürler. M. pterygoideus medialis, pterygoid çıkıntı ile altçene kemiği köşesinin iç yüzü arasında uzarır. Altçeneyi kaldırır Bu şekilde çiğneme kasları altçeneyi kaldırırlar ve öne doğru hareket ettirirler.
Boyun Kasları
Boyun kasları dört gruba ayrılır: 1.M. Platysma (boynun yassı kası), 2.M.Sternocleidomastoideus, 3. Hiyoidaltı ve hiyoidüstü kasları, 4. Derin (Profundus) kaslar.
1. M. platysma, boynun dışyan yüzünde deri altında enli ve, ince bir kastır. Kasıldığında boyun derisi gerilir ve ağzın köşeleri aşağıya çekilir. İnsanlarda fazla gelişmemiştir.
2. M. sternocleidomastoideus, boyunda en büyük kastır. Clavicula, sternum ve mastoid uzantı (temporal kemik) arasında uzarır. Deri altında kolay beliren uzun bir kastır. Bir taraflı kasıldığında başı kendi tarafına, yüzü yukarıya ve karşı tarafa çevirir. İki taraflı kasılmalarda başı dik tutarlar. Bu kasta tek taraflı inme (felç) çok görülür. Bu durumda karşı kas kasılacağından, hastada inme olan kas tarafında baş yukarıya ve yana bakar. Bu olguya Tortikolis (göğe bakan) denir.
3. A. Hiyoidüstü kaslar: Hiyoid kemiğin üst tarafında bulunurlar. Dört tanedir: M. digastricus, M. mylohloideus, M. geniohyoideus, M. stylohyoideus. Bu kasların kasılmaları hiyoid kemiği yukarıya kaldırır ve yutmaya yardımcı olurlar. İlk üç kas ile dil kaslarından m. geniohyoideus aynı zamanda ağız tabanını yaparlar. Bu kasılar hiyoid sabit iken altçeneyi aşağıya çekerler.
B. Hiyoidaltı kaslar: Hiyoid kemiğinin alt tarafında bulunurlar, yassı kaslardır. Dört tanedir: M. sternohyoideus, M. sternothyroideus, M. thyrohyoideus, M omohyoideus. Bu kaslar hiyoid kemiğini aşağıya çekerler ve tiroid bezini,gırtlağı ve soluk borusunun ön parçasını örterler.
4. Derin kaslar: Boyun bölgesinin derininde yer alan kaslardır. Bunlar scalen kaslar (M. scalenius anterior, medius ve posterior) ile M. longus colli ve M. longus capitis adlarını alırlar. Skalen kaslar boyun omurları ile 1. ve 2. costalar arasında üst üste basamak şeklinde sıralanan kaslardır. Bunlar boyun sabit olursa göğsü yukarıya kaldırırlar ve böylece solunuma yardımcı olurlar. Göğüs sabit olursa boyun kasılan tarafa eğilir.
5. Dil kasları: Dilin içinde, dilin şeklini veren ve enine, boyuna ve eğik uzanan çizgili kaslar bulunur. Ayrıca, dil kökünden, altçene ucuna, dil kemiğine ve şakak kemiğine uzanan birer kas vardır. Bunlar dilin devinimlerini yaptırırlar: M. genioglossus, m. hyoglossus ve m. styloglossus kaslarıdır.
Göğüs Kasları
Göğüs kasları iki gruba ayrılır: 1. Üst yan kemiklerinde sonlanan kaslar, 2.Özel göğüs kasları.
1.Grup kaslar: Bu gruptaki kaslar üst yan (üst ekstremite) kemiklerinde sonlanırlar. M. pectoralis major, M. pectoralis minor, M. subclavius ve M. serratus anterior ‘dur.
M. pectoralis major, göğüs ön duvarında yüzeyel yerleşik ve kabarıklık yapan bir kastır. Clavicula ve sternumdan başlar ve humerusun üst ucunda sonlanır. Kola adduksiyon yaptırır. Kol sabit olursa costaları kaldırır. Kol yukarıda olursa kolu aşağıya çeker ya da costaları yukarıya kaldırır.
M. pectoralis minor, pectoralis major’un altında bulunur. 2 – 5 costalardan başlar ve corakoid çıkıntıda (Scapula) sonlanır. Scapulayı aşağıya ve öne doğru çeker. Scapula sabit olursa costaları yukarıya kaldırır.
M. sublavius, birinci costa ile clavikula arasında uzarır. Kasıldığı zaman claviculayı aşağıya ve iç yana çeker.
M. serratus anterior, göğüs duvarının dışyan yüzü üzerinde yerleşiktir. 1 – 8 costalardan başlar ve Scapulanın içyan kenarı ile alt köşesinde sonlanır. Kasıldığında Scapulayı öne ve dışa doğru çeker ve döndürür.
2. Grup kaslar: Göğüste iki özel kas vardır. M. intercostalis externa, M. intercostalis interna. Bu kaslar kostalar arası aralıkta bulunurlar. Dış kas (external) costaları kaldırır ve böylece soluk almayı sağlar. İç interkostal kas ise kostaları aşağıya çeker ve bu şekilde soluk vermeyi sağlar.
Diyafragma
Bu kas genelde göğüs kaslarıyla birlikte anlatılır. Göğüs ve karın boşluklarını
birbirinden ayıran, yassı ve çift olmayan bir kastır. Orta kısmı kubbe yapar.
Bu kısım kas – tendo yapısındadır ve tendogen kısım centrum tendineum adını alır. Diyafragma sternum, costalar ve lumbal omurlardan başlar. Buna göre üç parçaya ayrılır. Diyafragmanın Lumbal, costal ve stenal parçaları adını alırlar.
Diyafragma da üç büyük delik vardır. Bunlar anteriordan posteriora dorğu (Hiatus aorticus, Hiatus oesophageus ve Foramen venae cavae’dır).
Diyafragmamanın lumbal parçasından Hiatus aorticus, Hiatus oesophageus delikleri yer alır. Ortadaki tendogen kısımdan ise V. cava inferior’un geçtiği delik bulunur.
Diyafragma solunuma yardımcı olur ve solunumun temel kası olarak kabul edilir. Kasılırsa aşağıya iner ve göğüs boşluğu genişler, soluk alınır ve akciğerler büyür. Gevşediği zaman önceki durumuna döner, thoraks daralır ve soluk verilir.
Diyafragma aracılığı ile göğüs ve karın organlarının bazıları komşuluk yapar.
Diaphragma Klinik Bilgi
Diafragmayı üç boyutlu olarak düşünmek klinik açıdan önemlidir. Kubbe şeklindeki organın kruslarının tutunduğu yerler aşağıdadır ve AP röntgen filmlerinde büyük kısmı görülemez. Normal olarak sağ yarısı daha yüksektir. Ancak Diafragma her iki yarısı düzeylerinin kaburga ve vertabra düzeylerine göre pozisyonu şu üç etkenle değişebilir.
1. Solunumun içinde bulunduğu faz.
2. Vücudun durumu
3. Karıniçi organların büyüklük ve gerginlikleri.
1. Sakin solunumda diafragma üst sınırı 1, 5-2, 5 cm oynama gösterir. Güçlü solunumda bu oynama 10 cm’ye kadar çıkabilir.
2. Birey sırtüstü yatar durumda iken diafragma en yüksek düzeydedir. Çünkü karın içi organlar diafragmayı thoraxa doğru iterler. Bu olgu bize dispneli hastanın niçin uzanma yerine dik durmayı yeğlediğini gösterir.
3. Sağda karaciğer gibi bir kitleli oluşumun diafragmanın altında bulunması nedeniyle, ayakta dik duruşta, kubbenin sağ yarısı biraz daha yüksektir.
Diafragma, önemli bir solunum kasıdır.
Solunum, inspirasyon (soluk verme) adı verilen iki evreden ibarettir. İnspirasyonda thoraks boşluğu genişleyerek vakumu artırır. Vakum tarafından emilen elastik akciğer balon gibi şişerek içlerine hava doldururlar. Expirasyon (öksürme, hapşırma, nefesli saz çalma gibi özel durumlar dışında ) tamamen pasif bir olaydır. Thorax duvarı ve akciğerlerin elastikliği ile tekrar sönmesi olayıdır.
Sakin solunumda 500 cc. Hava alınıp verilir. Sakin solunumda aşağıdaki kaslar kasılır:
a. Dafragma.
b. Üst intercostal aralıklardaki mm. intercostales interni.
c. (Bazı bireylerde) skalen kasları.
Buna göre inspirasyonun en önemli kası diafragmadır.
İnsprasyon için şu olgunun akılda tutulması yararlıdır. Thoraks duvarını yukarıya çeken güç ister bir tek kaburga veya kıkırdağına, ister sternuma uygulansın, bütün thoraks duvarında ortak bir etki yaratarak, boşluğun genişlemesine neden olur.
Derin (güçlü) solunumda omurganın thorakal kurvaturu, M. erector spinae’nın kasılmasıyla gerilerek düzleşir. Böylece tulumba kolu hereketinde Thoraksın ön-arka çapı daha fazla genişler. Ayrıca bu durumda alt kaburgalar bölgesinde yana doğru genişleme de aşırıdır.
Diafragmanın tepesi, güçlü nefes almada 10 cm. kadar aşağıya inebilir. Bu da thoraksın yüksekliğini artırır.
Güçlü solunumda aşırı kasılan Diafragma’ nın sentral tendonu karın içi basıncını belli bir oranda arttırdıktan sonra, daha aşağı inemeyerek origo gibi rol oynar. Bu durumda kasılmış Diafragma lifleri 7. – 12. kaburgaları yukarıya kaldırırlar. Güçlü solunumda bütün solunum ve yardımcı solunum kasları aktiftir.
Skalen kasları ve M. Sternomastoideus en önemli yardımcı solunum kaslarıdır. 1. – 2. kaburgalar ile sternumu yukarı çekerek tüm göğüs kafesini yükseltir. Öksürme gibi güçlü ekspirasyon durumunda bu kaslar iyice kasılırlar. Böylece üst kaburgaların aşağıya doğru çekilerek akciğer tepelerini zedeleme olanağı önlenmiş olur. Dispne olayında bu kaslar genellikle aktiftir.
Güçlü ekspirasyonda intercostal kaslarda kasılırlar. Bu durumda kasların intercostal aralıkların gerilimlerini ayarladıkları ve artan göğüs içi basıncı karşısında aralıkların dışarı doğru balonlaşmasını engelledikleri sanılmaktadır.
Bir şarkıcının uzun bir notayı çıkarması veya bir nefesli saz çalınması durumunda inspirasyonun kontrolu gereklidir. Diafragmanın yavaş yavaş gevşemesi ve origosu olan 12. kaburganın tespit edilmesi önemlidir. M. quadratus lumborum kasılarak 12. kaburgayı tespit eder.
N. phrenicus felci : Diafragmanın iki yarısı ayrı ayrı innerve edilirler. O bakımdan bir taraf firenik sinir kesisinde diğer taraf çalışır. Ancak normalde iki taraf senkronize kasılır.
Firenik sinir felci çoğunlukla thorax içi tümörlerinde görülür. Tek taraflı felcin en iyi tanısı radyolojik olarak konulur. Felçli yarı, inspirasyonda, karın içi basıncın artması nedeniyle, ineceği yerde yükselir. Ekspirasyonda ters hareketi yapar. Felçli yarının hareketi sağlam tarafa tam terstir.
İki taraflı felçte dispne (solunum yetmezliği) ortaya çıkar.
Diafragma tek başına solunumun % 60’ından sorumludur.
Omuz Kasları
Omuzda altı kas bulunur. Bunlar M. deltoideus, M. supraspinatus, M. infraspinatus, M. subscapularis, M. teres major ve M. teres minor kaslarıdır.
M. deltoideus, Scapula’nın spina scapulası ve clavikula’dan başlar, Humerrus’un Tuberositas deltoidea’sında sonlanır. Büyük bir kastır, omuz kabartısını yapar.Kola abduksiyon yaptırarak yatay duruma getirir.
M. supraspinatus, Scapulanın fossa supraspinata’sı ile humerusun üst ucundaki tuberculum majus’u arasında uzarır. Deltoid kasla birlikte kola abduksiyon yaptırır.
M. infraspinatus, Scapulanın fossa infraspinata’sı ile humerus’un tuberculum majos’u arasında uzarır. Kolu içe döndürür.
M. subscapularis, Scapulanın önyüzündeki Fossa subscapularis ile Humerus’un Tuberculum minus’u arasında uzarır. Kolu içe döndürür.
M. teres major, Scapula’nın dışyan kenarı (margo lateralis) ile Humerusun sulcus intertubercularis’i arasında uzanan yuvarlak bir kastır. Kolu içe döndürür.
M. teres minor, Scapulanın dışyan kenarı ile Humerus’un Tuberculum majus’u arasında uzanan küçük yuvarlak kastır. Kolu dışa döndürür.
Kol Kasları
Kol kasları ön ve arka kaslar olarak ikiye ayrılır. Ön kaslar üç; tanedir:
1.M. biceps brachii, kolda yüzeysel olarak yerleşiktir. Scapula’dan başlayan iki başı (uzun ve kısa) vardır. Bu kas Radius’un tuberositas radii’sinde sonlanır. Deri altında kolayca görülen bu kasa pazu kası da denir. Dirsek eklemine etki ederek önkolu büker (fleksiyon).
2. M. brachialis, Pazu kasının altında bulunur. Humerus ile Ulna’nın Proc. coronoideus’u arasında uzarır.Ön kolu büker.
3. M. Coracobrachialis, Scapulanın korakoid çıkıntısı (Proc. coracoideus) ile Humerus arasında uzarır. Kolu büker ve adduksiyon yaptırır.
Arka kas olarak M. triceps brachii bulunur. Üç başı vardır. Uzun başı Scapuladan ve diğer iki başı Humerus’tan başlar. Bu üç baş Ulna’ya ait Olecranon’da sonlanır. Ön kolu gerer (ekstansiyon)
Önkol Kasları
Önkol kasları ön ve arka kaslar olarak ikiye ayrılır. Ön kasların çoğu Humerus’a ait içyan epikondilden (condylus medialis), arka kaslar dışyan epikondilden (condylus lateralis) başlar.
Ön kaslar:
1. M. Flexor carpi radialis ve ulnaris: Epicondylus medialis ve Olecranondan çıkarlar El bilek kemiklerinden Os psiforme, Os hamatum ve 5. Metakarpal kemikte sonlanır. Eli büker (fleksiyon) ve adduction hareketleri yaptırırlar.
2. M. Flexor digitorum superficialis: Ortak bir tendo ile epicondylus medialis, Processus coronoideus ve Corpus radii den çıkar, 2. ve 5. parmakların her iki yanına yapışır. 2. ve 5. parmakların Phalanx mediasına ve Digiti manus’a flexiyon hareketi yaptırır.
3. M. Flexor digitorum profundus: Ulnanın ön ve medial yüzü ve Mebrana interossea’ dan çıkar, 2. – 5. parmakların Phalanx tertialarında sonlanır. 2. ve 5. parmakların Phalanx media’ sına ve Digiti manus’ a fleksiyon hareketi yaptırır.
4. M. Flexor pollicis longus: Radius’ un ön yüzü ve Memrana interossea’ dan çıkar başparmağın birinci falanksında sonlanır. Başparmağın bükücü kasıdır.
5. M. Pronator teres: Caput humerale ve Epicondylus medialis’ ten ve Caput ulnare ile Proc. coronoideus ulnae’ den çıkar, Radius’ un orta kısmının dış yüzünde sonlanır. Ön kola ve ele pronasyon hareketi ayrıca ön kola fleksiyon hareketi yaptırır.
6. M. Pronator quadratus: Ulnanın alt bölümünün ön yüzünden çıkar, Radius’ un alt bölümünün ön yüzünde sonlanırlar. Radius ve eli içe döndürürler (supinasyon).
Ön Kol Arka Bölge kasları:
1. Üç ekstensor kas : M. Extensor carpi radialis brevis, M. Extensor carpi radialis longus ve M. extensor carpi ulnaris’ tir. Epicondylus lateralis’ ten çıkarlar. Ulna, Radius ve Metakarpal kemiklerde sonlanırlar.
2. M. Extensor digitorum communis: Epicondylus lateralis’ ten çıkar 2. – 5. parmakların Falankslarına giden dört tendona ayrılır. Bu parmakları germe hareketi yaptırır.
3. M. Extensor pollicis longus ve brevis: Başparmağı geren iki kastır. Bu parmağın Falankslarında sonlanırlar.
4. M. Abductor pollicis longus: 1. metakarpal kemikte sonlanır. Başparmağa abduksiyon yaptırır.
5. M. Supinatorius : Epicondylus lateralis ve dirsek ekleminin kollateral bağlarındandan çıkar. Radius’ un dış yüzünde sonlanır. Ele supinasyon yaptırır. Yani avuç içini su içer duruma getirme hareketi yaptırır.
6. M. Brachioradialis, Crista supracondylaris’ den çıkar ve önkolun dış yan yüzü üzerinde uzarır. Humerus’un 1/ 3 alt dış yanından başlar ve Radius’ ta sonlanır. Ön kola fleksiyon yaptırır ve Radius’u döndürür.
El kasları: Palmar yüzdeki (avuç içi) kaslar üç gruba ayrılırlar: 1. Tenar kasları, 2. Orta kasları, 3. Hipotenar kasları. Tenar kasları başparmak, hipotenar kasları küçük parmak kabartısını yaparlar, bu parmakların hareketlerini yaptırırlar. Metakarpal kemikler arasında çok sayıda küçük kas vardır.
Koltukaltı ve Dirsek Çukuru
Vücudun üst yan parçasında Fossa cubiti (Dirsek çukuru) ile Axilla (koltuk altı) denilen iki önemli yer bulunur:
Axilla : Koltuk altı da denen bu bölgeyi önden M. pecrora1is major, arkadan M. subscapularis, dışyandan Humerus’un üst ucu ve kola bitişik kasları, iç yandan M. serratus anterior sınırlar. Aksilla’ da gevşek bağdoku, kan damarları (A., V. axi1laris), çok sayıda lenf düğümü ve sinirler (N. radialis, madianus,ulnaris) bulunur. Lenf düğümlerine kol, önkol, el ve meme (özellikle meme kanserinde önemlidir) lenfi gelir. Buradan vücut sıcaklığı ölçümü yapılır.
Fossa cubiti: Dirsek ekleminin önünde M. pronator teres ile M. brachioradialis arasında kalan çukur yerdir. Derinde A. brachialis, derialtında yüzeysel venalar bulunur. Damar içi enjeksiyon buradaki yüzeysel venalara uygulanır.
Yüzeysel Sırt Kasları
Sırt kasları iki gruba ayrılır. 1. Üst yan kemiklerinde sonlanan kaslar (M. Trapezius, M. Latissimus dorsi, M. Rhomboideus ve M. Levator scapulae). 2. Sırt özel kasları (M.Serratus posterior ve M. Serratus inferior, M. Splenius, M. Sacrospinalis).
1. M. Trapezius, sırtın üst kısmında deri altında bulunan enli yassı kastır. Os Occipitale ile Lig. nuchae ve göğüs omurlarının Proc. spinalis’ lerinden başlar ve Clavicula ve Spina scapulae’ de sonlanır. Kasın üst, orta ve alt olmak üzere üç parçası vardır. Kasıldığında Scapula omurgaya doğru çekilir.
2. M. Latissimus dorsi, Thoraksın dışyan parçası ile sırtın alt parçasında deri altında yassı bir kastır. Distal altı göğüs omuru, lumbosacral fascia ve crista iliaca (ilium) dan başlar ve Humerus’un Sulcus intertubercularis’i nde ve crista tuberculi minoris’ te sonlanır. Kasılırsa kol abduksiyon yapar ve aşağıya çekilir.
3. M. Rhomboideus, M.Trapezius’ un üst parçası altında bulunur. 6.-7. boyun ile ilk dört göğüs omurundan başlar ve Scapula’ nın içyan kenarında (Margo medialis) sonlanır. Scapulayı omurgaya çeker.
4. M. Levator scapulae, İlk 4 cervical vertebraların Proc. Transversus’ larından çıkar, Scapulanın iç kenarı ve üst açısı (Angulus superior scapulae) sonlanır. Scapulayı yukarı çeker.
5. M. Splenius, baş boyun bölgesi kasıdır. M.Trapezius’ un altında, boyun arka yüzü üzerinde yerleşmiştir. İki tarafın kası birlikte kasılırsa başı arkaya çekerler, yalnız bir tarafın kası kasıldığında baş o tarafa döner.
Karın Kasları
Beş tane karın kası vardır. M. Obliquus abdominis externus, M. Obliquus abdominis internus, M. Transversus abdominis, M. Rectus abdominis ve M. Quadratus lumborum. Bunlar göğüs ve pelvis kemikleri arasında yerleşiktir durumdadır ve karın duvarlarını yaparlar. M. obliqus abdominis externus, internus ve transversus abdominis enli, yassı kaslardır. Tendonları veya aponevrozları vardır.
1. M. obliquus abdominis exterus (karnın dış eğri kası), kas telleri 6.-8. kostadan başlar aşağıya ve öne doğru orta çizgiye uzarır. İlium kemiğine ait crista iliaca’da sonlanır. Kasa ait aponeuroz’ un alt kenarı bir bağ yapar ve bu bağa Lig. inguinale denir (Poupart bağı). Kasık bağı da denilen bu bağ Ilium kemiğinin spina iliaca anterior superior’u ile Pubis’in tuberculum pubicum’ u arasında uzarır.
2. M. obliquus abdominis internus, (karnın iç eğri kası); önceki kasın, altında bulunur. Crista iliaca ile Lig. inguinale’ den başlar. Kas demetleri öne ve yukarıya doğru uzarır ve alt kostalarda sonlanır.
3. M. transversus abdominis, (karnın enine kası), önceki kasın altında yerleşmiştir. Son altı kostanın kıkırdakları, crista iliaca ve Lig. inguinale başlangıç yerleridir. Kas telleri ve demetleri yatay uzarır ve orta çizgide aponeurozla sonlanırlar.
4. M. rectus abdominis, (karnın düz kası), orta çizginin dış yanında bulunur ve 5. -7. costaların kıkırdak parçaları ile Pubis kemiği arasında uzarır. Kas telleri yere dikey uzarır. Kas, 3-4 aponeuroz tarafından sarılmıştır. Bu aponeurozlar M. obliqus abdominis externus ve M. obliquus internus ve M. transversus abdominis kaslarına aittirler.
5. M. quadratus lumborum, 12. costa ile crista iliaca arasında bulunur. Omurganın lumbal bölgesiyle birlikte karın boşluğunun arka duvarını yapar.
Karın ön duvarı kasları ile Diyafragma kasılmalarında karın iç basıncı artar ve bununla, dışkılama, işeme ve doğum olaylarına yardımcı olurlar. Bu kaslar aynı zamanda, kostalarla ilişkili oldukları için, solunuma da yardımcıdırlar. M. rectus abdominis ve karnın oblik kasları kasıldıklarında gövdeyi öne götürerek bükerler (fleksiyon). Karnın oblik kasları aynı zamanda gövdeye sağa – sola dönme hareketi yaptırırlar.
Karın fasciaları: M. obliquus externus ince bir fascia ile sarılmıştır. Karın boşluğu duvarı peritonla örtülmüş ve iç karın fasciasıyla çevrilmiştir. Karın duvarında bazı yerlerde iç organlar bu fasciaları delerler ve deriye yaklaşırlar. Bu şekilde fıtıklar (Hernia) şekillenir. Bunlar daha çok inguinal kanal, linea alba ve göbekte gözlenir.
Canalis inguinalis: İntrautrin hayatta her iki cins fetus’un karın ön duvarının aşağı kısmında duvarın bütün tabakalarını delerek geçen bir kanal meydana gelir. Canalis inguinalis adını alan bu kanal karın ön duvarını içten örten periton’un verdiği bir uzantının aşağıya doğru çekilmesi ve karın duvarının bütün tabakalarını delerek deri altına çıkmasıyla meydana gelir. Bu periton uzantısına Proc. vaginalis denir. Proc. vaginalis, karın ön duvarını geçtikten sonra Torus genitalis denilen bir kabartının içine sokulur. Torus genitalis’ ten erkeklerde testis torbası (scrotum), kadınlarda vagina’ nın büyük dudakları (labium majus) meydana gelir. Bu şekilde meydana gelen kanal erkeklerde açık kalır ve genişler. Embryonal hayatın yedinci ve dokuzuncu ayları arasında bu yolu izleyerek başta karın boşluğunda bulunan testis’ ler aşağıya torbalarına inerler. Testis’ ler indikten sonra normal durumda Proc. vaginalis’ in yaprakları birbirine yapışır ve yukarıda bu periton uzantısının başlangıcında karın ön duvarının iç yüzünde bir periton nedbesi meydana gelir (Sicatricula inguinalis).
Dişi fötuslarda embryonal hayatın üçüncü ayında Proc.vaginalis normal olarak tamamıyla kapanır ve inguinal kanalın taslağı erkeklerde olduğu gibi genişlemez.
Dış ve iç genital organlar oluştuktan ve normal yerlerini aldıktan sonra, inguinal kanalardan erkeklerde torbalara inerek testis ile birleşen sperma kordonu (funiculus spermaticus) kadınlarda Lig. teres denilen bir bağ geçer. Kanal çoğunlukla kadınlarda erkeklere oranla daha dardır.
İnguinal kanalın uzunluğu 4-5 cm kadardır. Dıştan içe ve yukarıdan aşağıya olmak üzere eğik durumda karın ön duvarını yapan kas ve zarlar arasından geçer. Kanalın karın boşluğuna açılan deliğine Anulus inguinlais profundus denir. Bu yüksekte karın ön duvarının iç yüzünü örten periton bir çöküntü yapar ve bu şekilde meydana gelen çukura Fossa inguinalis lateralis denir. Funiculus spermaticus’ u yapan bütün oluşumlar bu delikten (Anulus ingunalis profundus) geçerek inguinal kanala sokulur. Kanalın dış deliği, Tuberculum pubicum’ un 1,5-2 cm kadar dışında deri altında bulunur. Bu deliğe Anulus inguinalis superficialis denir. İnguinal kanalın dış deliği, M. obliquus externus obdominis’ e ait aponeurozun kiriş hüzmelerinin burada birinden ayrılmasından meydana gelmiştir.
İnguinal kanalın dış deliğini canlılarda deri altında hissedebiliriz. Skrotum’ un yukarı kısmında yumuşak deriyi iterek parmağımızı dışa, yukarıya ve biraz arkaya doğru sokarsak, Anulus ingunalis superficialis’ in keskin kenarını duyabiliriz. Normal durumda parmağımızın yalnız ucunu deliğe sokabiliriz.
İnguinal kanalın üst, alt, ön ve arka olmak üzere dört duvarı vardır. Ön duvarı M. obliquus externus abdominis’ in aponeurozu, alt duvarı Lig. inguinale, üst duvarı M. obliquus internus’un ve M. transversus’ un alt kenarları ve arka duvarı da Fascia transversalis ve Peritoneum yaparlar. Bu duvarın en zayıfı arka duvardır.
Karın ön duvarının iç yüzünde, yukarıda anlattığımız ve ingunial kanalın iç deliğine tekabül eden Fovea inguinalis lateralis bulunur. Daha içte hafif ikinci bir çukur görülür. Fossa inguinalis medialis adı verilen bu çukur, inguinal kanalın dış eliğinden geçerek deri altına çıkaralar ve bu şekilde meydana gelen fıtıklar, Funiculus spermaticus’ u izleyerek Skrotum’ a inebilirler.
Linea alba, M. obliquus externus ve M. obliquus internus, M. transversus abdominis kasların aponeyrozlarının orta çizgi üzerinde birleşerek yaptıkları, yukarıdan aşağıya uzanan beyaz çizgi şeklinde bir yapıdır. Linea alba Sternum’un Proc. xiphoideus’ u ile Symhysis pubis arasında uzanır.
Göbek (umbilicus), Linea alba’ nın ortasında yerleşiktir. Doğum sonrasında göbek halkasının bir izi olarak kalır. Bu halkadan fötal hayatta göbek kordonu geçer.
Pelvis Kasları
Pelvis kasları iç kaslar (M. iliopsoas, M.piriformis ve M.obturatorius internus) ve dış kaslar (M. gluteus maximus ve M.gluteus minimus, M. obturatorius externus, M. quadratus femoris, M. tensor fasciae latae) olarak ikiye ayrılır.
İç kaslar
1. M. iliopsoas, bel omurları ile fossa iliaca’ dan (ilium) başlar. İki parçası vardır. Lig inguinale’nin altından Femur’ a uzarır. Femur’ a ait Trochanter minor’ da sonlanır. Bu kas kalça eklemine etki eder ve uyluğa fleksiyon yaptırır, çok az dışa döndürü..
M. İliopsoas Klinik Bilgi
1. İliopsoas kasının komşulukları klinik öneme sahiptir. Eğer Böbrekler, Üreterler, Caecum, Appendix, Sigmoid kolon, Pankreas, Lumbal lenf düğümleri veya Lumbal sinirler hastalıklıysa, İliopsoas’ ın hareketleri ağrılı olabilir. Kas omurga ve sakroiliak ekleme dayalı olduğu için disk veya sakroiliak eklem hastalıkları iliopsoas spazmı yapabilirler.
2. Tüberküloz kan yoluyla vertabralara yayıldığı zaman, lumbal vertabralardan iliopsoas kasının içine geçerek psoas abselerine neden olabilirler. M. Psoas’ ın fasiyası bir çorabı andırdığından bu tip abseler uyluğa geçerek, femoral üçgende yüzeyelleşebilirler.
3. Fascia iliaca’nın alt kısmı gergindir. Üst yarısı ise iyice gevşektir. Hatta bazen Fossa iliacosubfascialis adı verilen bir cep oluşturur. Bu cebin içine kalın bağırsağın bir bölümü girebilir.
2. M. priformis, Sacrumun ön yüzünden başlar ve Femurun trochanter majorunda sonlanır. Uyluğu dışa döndürür (dışa rotasyon).
3. M. obturator internus, Foramen obturatum’ dan çıkar, Fossa trochanterica’ ya yapışır. Uyluğu dışa döndürür.
Dış Kaslar
1. M. gluteus maximus, İlium ve Sacrum’ un dışyan yüzünden başlar, ve Femur’ un Tuberositas glutea’ sında sonlanır. Buna büyük kaba kası da denir. Kalça eklemine etki eder ve uyluğa ekstensiyon yaptırır. Uyluk sabit olursa gövdeyi arkaya çeker.
2. M. gluteus medius ve minimus, Iliumun dışyan yüzlerinden başlar ve Femurun trochanter, major’unda sonlanırlar. Her iki kas da uyluğu abduksiyon yaptırır.
3. M. obturator externus ve quadratus, femoris, ilk kas kalça kemiğindeki For. obturatum’ un dışyan yüzünden ve Memrana obturatoria’ dan, İkinci kas tuber ischiadicum’ dan başlar. Her iki kas femurun trochanter, major’ u, fossa trochanterca ve crista intertrochanterica’ da sonlanırlar. Bu kaslar femuru dışa döndürme ve adductor hareketleri yaptırırlar.
4. M. tensor fasciae latae, İlium’un spina iliaca anterior superior’ undan başlar ve femurun enli fasiyası üzerinde dağılarak sonlanır. Bu kas fasiyayı gerer.
Kas içi Enjeksiyon: Kas içine verilcek sıvı ilaçlar iskelet kaslarına enjekte edilirler. Enjeksiyon eylemine kasiçi enjeksiyon (İntra musculer; kısaca, I.M.) denir.
Kasiçi enjeksiyon uygulamada en çok gluteal kaslara yapılır. Bu kaslar M. gluteus maximus, M.gluteus medius ve M.gluteus minimus’ tur. Uygulama için hasta yüzü aşağıda yatar duruma getirilir. Gluteal bölge kabarıklığı göz kararıyla dikey kesişen iki çizgiyle dört bölüme ayrılır. Üst – dış bölümün ortasından iğne dikey biçimde batırılır ve sokulur. Bu bölüm, önemli sayılacak damar ve sinir olmadığı için yeğlenir.
Kas içi enjeksiyonda iğne kişinin kaba arıklık durumuna göre ortalama 2 – 4 cm batırılır. İğne yavaş yavaş itilir. Kas içi enjeksiyon hasta yatarken yapılmalıdır. Otururken ya da ayakta yapılması sakıncalar doğurabilir.
Uyluk Kasları
Uyluk kasları ön, arka ve iç yan kasları olarak üç gruba ayrılırlar.
Ön grup kaslar: M. quadriceps femoris, M. sartorius’ dur.
1. M. quadriceps femoris (uyluğun dört başlı kası), kuvvetli bir kastır. Dört parçası vardır. M. rectus femoris, M. vastus lateralis, M. vastus medialis ve M. vastus intermedius bölümlerinden oluşur. Rectus femoris parçası ilium’ un spina iliaca anterior superior’ unda vastus parçaları femur’ dan başlar. Aşağıda bu dört parça ortak bir krişte (tendo) yaparlar ve bu kiriş Patella kemiğinin üzerinden geçer, Tibia’ nın tuberositas tibae’ sında sonlanır. Kiriş Lig. patella adını alır. Bu bağa vurulduğunda özel bir refleks olur ve buna Patellar refleks denir. Bu kas diz eklemini etkiler ve bacağa ekstensiyon hareketi yaptırarak öne getirir.
2. M. sartorius, insan vücudunun en uzun kasıdır. Spina iliaca anterior superior’ dan başlar, eğik olarak aşağıya ve içe doğru uzarır, Tibia’ nın tuberositas tibiae’ sına yakın sonlanır. Diz eklemiyle bacağa fleksiyon yaptırır, büker ve arkaya götürür.
Arka grup kaslar: Üç kas vardır. M. semitendinosus, M. membranosus ve M. biceps femoris. Her üç kas Tuber ischiadicum’ dan başlar. M. semitendinosus ile M. semimembranosus tibia’ da, M. biceps femoris fibula’ da sonlanır. Arka grup kaslar diz eklemini etkilerler ve bacağa fleksiyon yaptırırlar. Diz eklemi fleksiyonda iken M.biceps femoris bacağı dışa diğer iki kas içe döndürür.
İçyan grup kaslar: Beş kas vardır. M. pectineus, M. gracilis ve üç adduktor kas (M. adductor longus, M. adductor brevis, M.adductor magnus). Bu kasların başlangıç yerleri pubis ve ischium kemikleridir. M. gracilis dışında hepsi Femur üzerinde sonlanır, M.gracilis ise Tibia’ da sonlanır. Hepsi kalça eklemine etki ederler ve uyluğa adduksiyon hareketi yaptırırlar. O nedenle bu kaslara Adduktor kaslar da denir.
Bacak Kasları
Bacak kasları ön, arka ve dış yan kasları olarak üç gruba ayrılırlar. Bütün kaslar ayağa uzarır.
Bacağın Ön Bölgesi Kasları, üç tanedir: M. tibialis anterior, M. extensor digitorum longus (ayağın) ve M. extensor hallucis longus. Bu kasların birincisi Tibia’ nın condylus lateralisinin ön yüzünden, diğer ikisi Tibia ve Fibula’ nın ön ve orta kısımlarından çıkarlar M. tiaialis anterior Os cuneiformia ve 1. metatarsal kemiğin plantar yüzüne, M. extensor digitorum longus dört tendoya ayrılarak 2.- 5. metatarsuslara, M. extensor hallucis longus ise baş parmağın distal phalanx’ına yapışır. Tibialis anterior ayağa fleksiyon, diğer iki kas parmaklara ekstensiyon yaptırır.
Arka grup kaslar, dört tanedir: M. triceps surae, M. tibialis posterior, M. flexor digitorum longus ve M. fIexor hallucis longus. M. triceps surae (Baldırın üçbaşlı kası) çok kuvvetli bir kastır. Bu kas iki kastan oluşur: M. gastrocnemius ve M. soleus. Gastrocnemius kasının iki parçası vardır (caput laterale ve caput mediale). Femurun condylus laterale ve medialisinden, M. soleus ise Tibia’ nın Linea muculi solei’ sinden çıkar. Bu iki kas ortak bir tendo yaparlar bu tendoya (Tendo calcaneus communis, yada tendo achillus) denir. Tendo topuk kemiğinin (Calcaneus) arka yüzünde sonlanır. Triceps surae kası ayak bileği eklemine etki ederek (Topuk) kaldırır ve kişinin parmakları üzerinde durmasını sağlar. Bu hareket ayağın ekstensiyonudur.
M. triceps surae’nin altında M. tibialis posterior, M.fIexor digitorum longus ve flexor hallucis longus kasları bulunur.
Bu kaslar iç, malleolus’ un arasından ayağa uzarırlar. M. tibialis posterior ayak tabanını arkaya büker ve ayağı içe döndürür, diğer iki kas parmakları alta büker.
M. Triceps Surae Klinik Bilgi :
1.Atletizmde koşuya çok hızlı başlarken Tendo calcaneus yırtılabilir. Tam kopmalarda M. triceps surae’ nin boyunun kısalmasına bağlı olarak baldır kabartısı belirli şekilde artar. Yürüme olanağı ortadan kalkar. Bacağın arka bölgesine yayılan kesin bir ağrı gelişir. Genellikle yırtık, insertio noktasının 3 cm. üstünde olur.
Yırtılma sonucunda ayak normalden çok fazla dorsifleksiyon yapabilir. Ancak bir dirence karşı ayağın Plantar fleksiyona getiremez.
2. Tendo calcaneus’ a bir refleks çekiciyle vurulması sonucunda M. triceps surae’ da bir seyirme görülür. Buna ayak bileği refleksi denir. Refleks merkezleri S1. ve S2. segmentlerdedir.
3. Devamlı yüksek topuklu ayakkabı giyen bayanlarda M.triceps surae kısalır. Eğer bu bayanlar düz topuklu ayakkabı giyerlerse, bacakta geçici bir ağrı olur.
4. Diz tam eksentensiyonda iken ayağın güçle dorsi flaksiyona getirildiği pozisyonlarda M. gastrrocnemius’un içbaşı yırtılabilir. Kas zayıf ve dejeneratif değişiklikler gösterir. Bu durum daha çok tenis’ te görüldüğü için buna Tenis bacağı denir.
5. M. gastrocnemius yalnızca bir tek kaynaktan (Aa. surales) kanını alan birkaç kastan biridir. Bunlar terminal arterlerdir ve anastomozlar yoktur. Eğer biri tıkanırsa, onun beslediği alan nekroza uğrar.
6. Tendo calcaneus’un altındaki bursa, uzun mesafe koşucularında balerinlerde iltihaplanarak şişebilir.
7. Ayakta dururken bacak ve ayağın venöz kanı özellikle M. triceps surae’ nın kasılmaları ile sağılma tarzında yukarıya pompalanır. Bu kas kasılınca kan derin venler içinde yukarıya doğru ilerler. Normalde derin venler ile yüzeyel venleri bağlayan venlerdeki kapakçıklar, yüzeyel venlere doğru kan akımı engellerler. Ancak bu kapakçıkların yetmezliği durumunda hidrostatik basınç ve M. triceps surae’ nın kasılma etkisi ile kan yüzeysel venlere geçer ve onları genişletir (Varikoz venler – varis denir).
8. M. plantaris’in uzun tendonu el kaslarının tendonları yerine implantasyon için kullanılabilir. Tendonun çıkarılması ile bir hareket bozukluğu olmaz.
9. Basketbolcular, 100 m koşucuları ve balerinlerde, ayağın çok aniden dorsiflaksiyon yaptığı pozisyonlarda M. plantaris’in tendonu kopabilir.
10. Bir masaya oturmuş bireyin bacağı serbest fleksiyonda iken Lig. patellae’ ya bir refleks çekici ile vurulursa, diz sıçrayarak ekstensiyon yapar. Buna patella refleksi denir. N. femoralis kesilerinde patella refleksi kaybolur.
Refleks merkezleri L2 – L3 – L4 M. spinalis segmenlerinde refleks kaybolur. Patella refleksi klinikte en çok muayene edilen bir reflekstir.
Dışyan grup kaslar, iki tanedir M. peroneus longus ve M. peroneus brevis. Caput fibulae ve fibula’ nın dış yüzünden çıkarlar. M. peroneus longus 1. metatarsal kemik ile os cuneiforme II’ ‘ye yapışır. M. peroneus brevis ise V. metatarsus’ a yapışır. Bunlar ayağı geriye bükerler ve dışa döndürürler. Çocuk felcinde bu grup kaslar etkilenirler.
Ayak Kasları
Ayak kasları ayak sırtı (dorsal) ve ayak tabanı (plantar) kasları olarak iki gruba ayrılırlar. Ayağın sırtında bir kas vardır, M. extensor digitorum brevis, kasın beş parmağa giden beş tendosu vardır. Ayak tabanındaki kaslar, içyan dışyan ve orta (ara) kaslar olarak üç gruba ayrılırlar. İç yan Kaslar : Üç tanedir. M. flexor hallucis brevis, M. abductor hallucis ve M. adductor hallucis. Dış yan kaslar: Üç tanedir. M. flexor digiti quinti brevis, M.abductor digiti quinti ve M.opponens digiti quintidir. Orta kaslar: M. flexor digitorum brevis, parmakları büker. Mm.lumbricales, dört tanedir; üst (proximal) falanksları büker. Mm. interodorsales, dört tanedir; parmaklara abduksiyon yaptırırlar. Mm. interossei plantares, üç tanedir, parmaklara adduksiyon yaptınrlar.
Ayak kasları aynı zamanda ayağın şeklini verirler.
Önemli Yerler ve Oluşumlar:
Trigonum femorale (Scarpa üçgeni ) : Üstten Lig. inguinale, dışından M. sartorius ve içyandan M. adductor longus’ un sınırlandığı üçgen alandır. Burada, uyluğun büyük kan damarları bulunur: A. ve V. femoralis, A. ve V. profunda femorisi, V. saphena magna’ nın uç parçası.
Canalis femoralis: Trigonum femorale bölgesi içinde bulunur. Lig. inguinale’nin içyan tarafındadır. Normalde bu kanal yoktur, ancak femoral fıtık olgularında şekillenir. İç organların kanal içinden uyluk derisi altına çıkmalarına femoral fıtık denir. Kanal 2 cm kadar uzunluktadır. Bunun duvarlarını fascia lata’nın iki tabakası ve V. femoralis yapar. Fascia lata, insan vücudunun en kuvvetli fasiyasıdır. Uyluktaki üç grup kas arasına bölmeler verir. Uyluğun ön yüzü üzerinde ve Lig. inguinale’nin altında fascia lata incedir. Fascianın bu kısmına Lamina cribrosa denir. Normalde fıtık yoktur. Burası bağdoku ve lenf damarıyla doldurulmuştur. Kanalın içyan ve dışyan olmak üzere iki deliği vardır. İçyan delik periton ve fascia tarafından kapatılmıştır. Dışyan delik fascia lataya açılır.
Fossa poplitea (Dizardı çukuru) : Fossa poplitea diz ekleminin arka yüzü üzerinde bulunur. Kenarlarını, M. semitendinosus’ un tendosu içten, M. biceps femoris’ in tendosu, dıştan ve alttan M. gastrocnemius’ un iki başı yapar. Bu çukurdaki büyük kan damarları (A. ve V. poplitea) ve sinirler (N. tibialis. N. peroneus communis), bağdoku içine gömülü olarak bulunurlar.
Sağlıklı günler dileği ile…
Uzman Dr.Ali AYYILDIZ – Veteriner Hekim – İnsan Anatomisi Uzmanı Dr.(Ph.D.)